Doktorunuz cevaplıyor, bilmek istediklerinizi bize sorun ve bu sayfada yayınlayalım.

Anneme 2 gun once multiple myelom teshisi kondu.20 gundur hastanede yatiyoruz üre kreatinin ve kalsiyum degerlerimiz dusmuyordu.hiperkalsemiyle yattik ve 20 gun icinde 9 kere diyalize girdik.tomografide biyun gogus ve kalcada kemiklerde kirik gorunumu oldugu siylendi.2 gun onceki kemik iligi biyopsisinde de tani kondu.simdi dekort veriliyor serumla 4 gun boyunca bizim redavimizin ilerleyen sekli nedir ve evre olarak hangi evredeyiz.

Merhaba Esra Hanım,
Öncelikle acil şifalar dileriz. Tedavinin ilerleme şekline anneniz ve hekimi karar verebilmektedir, ayrıca hastalığın durumu hakkında yorum yapması en sağlıklı kişi de yine kontrolleri sağlayan hekimdir.
Sevgilerimizle…

Anneme 2 gun once multiple myelom teshisi kondu.20 gundur hastanede yatiyoruz üre kreatinin ve kalsiyum degerlerimiz dusmuyordu.hiperkalsemiyle yattik ve 20 gun icinde 9 kere diyalize girdik.tomografide biyun gogus ve kalcada kemiklerde kirik gorunumu oldugu siylendi.2 gun onceki kemik iligi biyopsisinde de tani kondu.simdi dekort veriliyor serumla 4 gun boyunca bizim redavimizin ilerleyen sekli nedir ve evre olarak hangi evredeyiz.

Merhaba Esra Hanım,
Öncelikle acil şifalar dileriz. Tedavinin ilerleme şekline anneniz ve hekimi karar verebilmektedir, ayrıca hastalığın durumu hakkında yorum yapması en sağlıklı kişi de yine kontrolleri sağlayan hekimdir.
Sevgilerimizle…

Anneme 2 gun once multiple myelom teshisi kondu.20 gundur hastanede yatiyoruz üre kreatinin ve kalsiyum degerlerimiz dusmuyordu.hiperkalsemiyle yattik ve 20 gun icinde 9 kere diyalize girdik.tomografide biyun gogus ve kalcada kemiklerde kirik gorunumu oldugu siylendi.2 gun onceki kemik iligi biyopsisinde de tani kondu.simdi dekort veriliyor serumla 4 gun boyunca bizim redavimizin ilerleyen sekli nedir ve evre olarak hangi evredeyiz.

Merhaba Esra Hanım,
Öncelikle acil şifalar dileriz. Tedavinin ilerleme şekline anneniz ve hekimi karar verebilmektedir, ayrıca hastalığın durumu hakkında yorum yapması en sağlıklı kişi de yine kontrolleri sağlayan hekimdir.
Sevgilerimizle…

Anneme 2 gun once multiple myelom teshisi kondu.20 gundur hastanede yatiyoruz üre kreatinin ve kalsiyum degerlerimiz dusmuyordu.hiperkalsemiyle yattik ve 20 gun icinde 9 kere diyalize girdik.tomografide biyun gogus ve kalcada kemiklerde kirik gorunumu oldugu siylendi.2 gun onceki kemik iligi biyopsisinde de tani kondu.simdi dekort veriliyor serumla 4 gun boyunca bizim redavimizin ilerleyen sekli nedir ve evre olarak hangi evredeyiz.

Merhaba Esra Hanım,
Öncelikle acil şifalar dileriz. Tedavinin ilerleme şekline anneniz ve hekimi karar verebilmektedir, ayrıca hastalığın durumu hakkında yorum yapması en sağlıklı kişi de yine kontrolleri sağlayan hekimdir.
Sevgilerimizle…

Merhabalar. Öncelikle her şey için teşekkürler. Babam 4.30 senedir miyelom hastasi. 2. Evresinde tanı konuldu ve otolog nakli yapıldı gayette başarılı geçti neredeyse 4.30 sene boyunca kontrol dışında pek hastane durumu olmadı. Bu kış zature oldu ve konyaya kaldırıldı. Oradan da Ankaraya ankarada plazma tedavisi gördük. Lakin babamın bel ağrısı çok fazlaydı bel fıtığı da vardı bu yüzden kan değerleri düşüyordu bundan dolayı anestezi verdiler 3 gün anesteziden sonra kan değerleri yükseldi beline aqufunqu yapıldı bel ağrısınin şiddeti geçmedi öyle ki bacaklarım da his kaybı ellerde titreme var şu an akıllı hap kullanıyoruz. Bu his kayıpları normal mi ve buayağa kalkabilir miyiz tesekkurler

Büşra Hanım merhaba,

Babanızın hastalığının geri gelmiş olması söz konusu olabilir. Mutlaka hekimi ile konuyu zaman kaybetmeden açıkça konuşun. Kan değeri düşüklüğü ve kemik ağrısı “nüks” olasılığını gündeme getirir.
Acil şifalar dileriz,
Sevgilerimizle…

Test değerlerim : Beta 1%-10.4 ; Beta 2%-7.2 ; Albumin% – 49.9 ; Folik Asit – 4.9 ; Monoklonal gamapati gözlenmedi.Ancak lambdada süpheli görünüm mevcuttur. Gama bölgesinde süpheli görünüm mevcuttur. HGB-11.8 ; MCH- 27 ; MCHC-32 Eritrosit Sedimentasyon Hızı(Tam Kan):37 Hocam şu anki testlerimin değeri bunlar. Yaşım 39 bayanım. 8 yıldır köprücük kemiklerimin altındaki kaburgaların kırıklardan habersiz, şiddetli ağrılarla, günde 5-6 kez ağrı kesici kullanarak yaşadım. Bazıları tietze sendromu dediler. Bazıları hiçbir şeyin yok psikiyatriye git dediler. Şu an bir tıp fakültesinde ilk ve ikinci test değerlerimden sapma olanlar yukarıdaki gibi. Yorgunluk, sürekli üşüme, vücudumda sürekli çıkan çıbanlar, sırt ve ensemde kafatasımdaki ağrılarım, ellerimde ve ayaklarımda şiddetli ataklarla geçirdiğim egzamalar ve ağız içi yaralarım rutin şikayetlerim. Kanser miyim hocam? Saygılarımla…

Bu sonuçlara bakarak kanser olduğunuzu kesinlikle söyleyemem. Nerede yaptırdığınızı bilmiyorum ama laboratuar testleri de pek yol gösterici değil. Önerim deneyimli bir merkeze başvurmanızdır… İyilikler dilerim

Merhabalar, 65 yaşındaki anneme 3 Nisan’da PLAZMASİTOMA teşhisi konuldu ve Multiple Myeloma olup olmadığı teşhisi için tetkike ihtiyaç olduğu söylendi. Yapılan kan ve idrar tetkilerinin sonucu 12 Nisan’da belli oldu. Sistematik bir tutulum olduğundan ve annemin MM hastası olduğu kanısına varıldı. 5 ay önce hastaneye ilk başvuru sebebi kolundaki ağrı idi.

Biyopsi kararı Mart ayında alındı ve biyopsi sonucu 3 Nisan’da belli oldu. Biyopsi sırasında koldaki kemiklerde kırık olduğu görüldü. Ayrıca daha önce kırılmış ve tekrar kaynamış kemik olduğu da söylendi. 9 yıl önce de bacağının üst kısmında kist tesbit edilmiş, sintigrafi sonucu kötü huylu olmadığı söylenmişti. Şimdi bu kistinde aynı uzantılı olabileceği söyleniyor ama şimdi bu kist üzerinde herhangi bir inceleme yapılmadı. (röntgen,emr vs.) Konya Meram Tıp Fakültesinde muhatap olarak kendinize bir uzman bulamıyorsunuz. Asistan, uzman ve sizin aranızda aracılık ediyor.

Asistanın uzmandan aktarımına göre çıkan tahlillere göre kemik iliği biyopsisinin yapılması gerektiğini ve sonucunun 1 ay sonunda belli olacağını söyledi. Bu arada kemoterapiye başlanması gerektiğini kemik iliği biyopsisinin eş zamanlı yapılacağını söyledi. Ancak annemin kolundaki kırık sebebiyle ameliyat olması ve koluna çivi yerleştirilmesi gerekiyor. Kemoterapinin ve kemik iliği testinin bu ameliyat sürecinden başlanacağı söyleniyor. Anladığımız kadarıyla bizim bu tedaviyi Konya’da yürütme şansımız yok çünkü karşımızda doğru düzgün uzman muhatap yok. Şüphelenilen MM için 1,5 ayda tanı konulabildi o da kemik iliği patolojisi ve pet olmaksızın. Zor bir hastalıkla karşı karşıya olduğumuzun farkındayız. Bu süreçte bizi oyalamayacak, en doğru ve en hızlı tedaviyi verebilecek olan kurum ve hekimi araştırıyoruz. MM tedavisi için gerekli olan pet ve kalça kemiği iliği patolojisi için diğer tahlilleri beklemeli miyiz yoksa zaman kaybetmemek adına bunları da hemen yapabilecek bir kurum arayışına girmeli miyiz?

Kemik iliği testi olmadan kemoterapiye başlamak doğru mu? Kemoterapide verilecek ilk kürün başarılı olmadığı ancak prosedür gereği verildiği söyleniyor. Bu ilk kürü atlama şansımız yok mu? Koldan kistin temizlemesi gerekmiyor mu? Buraya radyoterapi uygulanmalı mı? Elbette en iyi kurum ve hekim kim ise onda tedaviye başlaması ve devam etmesini isteriz ancak evinden uzakta olması tedavi sürecini daha zahmetli bir hale getirir mi diye çekiniyoruz. Tedavi süresi uzun mudur? Evinden uzakta tedavi görmesini tavsiye eder misiniz? Teşekkürler.

Sevgili Elif, Yazdıklarından anladığım kadarıyla annen Evre III bir Multiple Miyeloma hastası… Zorluklarını anlıyorum. Bu zorlukları hızlı aşabilmen için gerçekten de seninle sürekli ilgilenecek ve gerektiğinde ulaşabileceğin bir hekime gereksinimin var. Multiple Miyeloma sistemik bir hastalıktır ve böbrekleri, kemik iliğini ve kemikleri tutar. Bunlarla ilgili bulguları bilmiyorum, hangi tedaviyi planladıklarını da bilmiyorum. Annenin yaşı kemik iliği nakli için de uygun görünüyor. Eğer rahat edeceksen annen için ikinci bir hekim tarafından görülmesini sağlamalısın belki. İyilikler dilerim…

Merhaba; yaklaşık iki hafta önce babama multiple miyelom teşhisi kondu. Babamın yaşı 73. Hastalığın 3. evresinde olduğu söylenerek kemoterapi tedavisine başlandı. Yan etki olarak kabızlık sorunu yaşıyor. Bu sorunu gidermenin bir yöntemi var mı? Sitenizde okuduğum akıllı ilaç tedavisi babam için de geçerli olabilir mi acaba? 3. evrede olan bir hastaya kök hücre tedavisi uygulanabilir mi?

Selamlar Babanızın yaşı yüksek doz tedavi (kemik iliği nakli) için biraz yüksek, teorik olarak yaş sınırı 65’tir. Ancak hastanın kronolojik yaşından çok biyolojik yaşının da önemli olduğunu söylemeliyim. Kabızlık başta talidomid gibi ilaçlar olmak üzere tedaviye bağlı olabilir, hekiminiz kabızlığı önleyecek basit tedavileri size önerecektir. Miyelom tedavisinde akıllı ilaçlar yaygın kullanılmaktadır. Eminim hekiminiz de bu ilaçları kullanarak bir tedavi belirlemiştir. Geçmiş olsun dileklerimle

Annem 3 . derecede akciğer kanseri. Şu anda kemoterapi ve ışın tedavisi görmekte. Kök hücre tedavisi yaptırmamızı tavsiye ettiler. Sizin tavsiyeniz ne olur? Net hekim ve hastane isimleriyle tedavi sürecinde yardımcı olur musunuz Saygılar

Geçmiş olsun… Bu site ne yazık ki, sadece miyelom hastalarının bilgilendirilmesi amacıyla hazırlandı. Akciğer kanserleri bizim uzmanlık alanımız değil, bu nedenle sizleri yanlış yönlendirmek istemeyiz… Annenize acil şifalar dileriz…

Merhaba, Ben annem için yazıyorum. Kendisi 70 yaşında serum immünofiksasyon elektroforezi, pet ve aspirasyon ile tanı konuldu. 3 kür kemoterapi aldı polinöropati geliştiğinden 3. kürde 2 kere damardan ilaç verildikten sonra bu tedaviye son verildi Lenalidomid kullanmaya başlandı.3 kür de onu aldı oral olarak. Tekrar geçtiğimiz hafta serum kan tahlili yapıldı lgG 490 lgA 121 lgM 16 x hafif zincir 125 hafif zincir 59 X/ oranı 2.07 Yorum : lgA sütununda immunogllobulin sütunlarında gösterilemeyen zayıf bir bant tespit edilmiştir. Ayrıca LgG ve LgM konsantrasyonlarındaki supresyon dikkat çekicidir. x/ oranı da referans aralık içerisindedir. sonucu çıktı Doktor, lenalidomid nüksetmemesi için devam etsin dedi. Bir başkası da gerek yok dedi. Biz de başlamış bulunduk. Ne yapmalıyız? Keselim mi Lenalidomid vermeyi? Teşekkürler İyi çalışmalar

Merhaba, Sağlıklı bir yorum yapabilmek için ilk tanı sırasındaki kemik iliği raporu ve immünofiksasyon elektroforezi sonuçlarını bilmek lazım. Acaba ilk tanı tedavi gerektiren Multiple Miyelom mu idi, yoksa tedavi gerektirmeyen ve bizim MGUS dediğimiz bir durum mu… Eğer tedavi gerekliliği var ve tedavi başlanmışsa 3 kür genellikle yetmez. Lenalidomid gibi ilaçlar günümüzde bir anlamda idame gibi kullanılabiliyor. Size verilme amacı da bu olmalı… İlk tanı bilgilerinize göre Lenalidomid gerekip gerekmeyeceğini söyleyeceğim. Bunu eğer tedavinin bir devamı olarak verdiyse beraberinde ağızdan kortizon iyi olurdu… Sağlıklar dilerim.

Merhaba , Babam 79 yaşında olup 5’6 senedir miyelom hastası. Şu an 4 kür kemoterapi alıyor ve 3.’nün yarısında. Son zamanlarda artan bir nefes darlığı problemi var , zaman zaman nefes almakta zorlanıyor. Tedavinin sonucu mudur, önemli midir, ne yapmamız gerekiyor? Yardımcı olursanız sevinirim.

Selamlar, Yazdıklarınızdan babanızın nefes darlığı yakınmasının nedenini söylemek imkansız. Ancak Miyeloma hastalarında en önemli nefes darlığı nedenlerinden biri kansızlıktır. Kimi durumlarda tedavilerin de doğrudan veya dolayı olarak benzer etkiler yaratması olasıdır. Yapmanız gereken mutlaka bu durumu babanızı izleyen hekimle paylaşmaktır.

MERHABA HASTAMIZ 59 YAŞINDA VE TEŞHİS KONULANI YAKLAŞIK İKİ AY OLDU. ELAZIĞ’DA YAŞIYORUZ VE TEDAVİ İMKANLARININ BURADA OLMAYIŞI SEBEBİYLE MALATYA TURGUT ÖZAL TIP MERKEZİ’NDE TEDAVİ GÖRMEKTE. ANCAK HASTANIN BEL BÖLGESİNDE KEMİK HASARI OLDUĞU VE AMELİYATSIZ AĞRI ŞİKAYETLERİNİN GEÇMEYECEĞİ SÖYLENEREK BİZİM DE ONAYIMIZLA AMELİYAT YAPILDI. AMELİYATTAN SONRA İKİ GÜN ŞUURU AÇIK OLAN VE GÖRÜŞTÜĞÜMÜZ HASTAMIZIN İKİ GÜN SONRA UYUTULDUĞU SÖYLENDİ(BELİN KORUNMASI İÇİN) HOCAM BENİM SORMAK İSTEDİĞİM BU HASTA ÖLECEK DENİYOR VE GÖZLERİNİ BİLE AÇMASIN DİYE BANTLANIYOR 09/01/2013 TARİHİNDE YANINA GİTTİĞİMİZDE GÖZLERİNİ AÇTIRDIK(GÖZLERİYLE VE BOYNUYLA TAKİP EDİYOR). HASTA TEPKİ VERİYOR AMA HALA DOKTORLAR ORALI BİLE OLMUYOR. HASTANEMİZİ DEĞİŞTİREBİLİR MİYİZ? YOĞUN BAKIMDAKİ HASTA ÇIKARILIR MI? LÜTFEN HOCAM ÇOK AZ ZAMANIMIZ VAR BİLİYORUZ.. 21 GÜNDÜR HASTA YOĞUN BAKIMDA HASTA ADI FİKRİ GEÇİM TLF.5303489195

Sevgili E.K. Anladığım kadarıyla Multipl Miyeloma tanısı konulan hastanızda kemik tutulumu vardı ve bu tutulumun yarattığı komplikasyonlar nedeniyle ameliyata alınması gerekti. Ancak sonrasında anlattıklarınız daha çok ameliyat sonrası oluşan bir durum gibi görünüyor ve Multipl Miyeloma ile doğrudan ilişki gibi değil. Dolayısıyla hastanızı başka bir merkeze aktarmanızı önermem. Şu anda en doğru yaklaşım söz konusu yoğun bakımda kalmasıdır.

Merhaba. Benim dedem multiple miyelom hastası ve kemoterapi goruyor. Haftada iki kere salı ve cuma gunleri ilaç veriliyor. Bu ilacın aşırı halsizlik ve iştah kaybı var. Bu yan etkileri aza indirmek için birşey yapılabilir mi? Bir de ilaçların etkisini azaltan yiyecekler nelerdir? C vitamininin Velcade adlı ilaçta etkisini düşürdüğünü duydum dogru mu? Bizi aydınlatırsanız cok sevinirim. İyi çalışmalar dilerım. Hoşçakalın Teşekkür ederim..

Selamlar Dedenizin kullandığı ilaç Miyelom tedavisinde uygulanan en seçkin ilaçlardan biridir. Greyfurt vb içecekler ile ilaçların bir kısmının olumsuz etkileşimi vardır ancak bu doğrudan C vitamini ile ilgili bir durum değildir, rahat olun. Sözünü etiğiniz yan etkiler gerçekten de ilacın yan etkileridir. Aşağıda sözünü ettiğiniz ilacın yan etkileri ile ilişkili detaylı bilgi yer almaktadır. Bortezomib günümüz tıbbının en etkin ilaçlarından biridir. ABD’de FDA (Food and Drug Administration) 2003 yılında ilacın dirençli myeloma hastaları için kullanımına izin verdiğinden bu yana geçen sürede ilaç tüm dünyada yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu ilaç aslında klasik bir kemoterapi ilacı değildir. Yapılan bilimsel çalışmaların tümü ilacın deksametazon ile (dekort vb) ile kullanıldığında daha etkin olduğunu ortaya koymaktadır. İlaç myeloma tedavisinde kullanılan başka ilaçlar ile de benzer etkinlik göstermektedir. Bu kadar etkin bir ilaçtan istenen verimi alabilmek için yan etkilerini iyi bilmek ve bu yan etkiler ile başa çıkabilmek gereklidir. Bu yan etkiler; mide barsak kanalına ait yan etkiler, hücre sayılarında azalma (özellikle trombosit sayısında düşüş), halsizlik, yorgunluk, güçsüzlük ve çevresel sinirlerin tutulumu ile karakterize, ellerde ve ayaklarda uyuşma, yanma, batma gibi bulgularla seyreden periferal nöropati’dir. Sözü edilen bu yan etkiler arasında en sık rastlanan trombosit düşüklüğüdür ve trombosit sayısı 50.000/mm3 altına düşen hastalarda tedavinin devamı sorun yaratabilir. Ancak hastaların büyük çoğunluğunda tedaviye ara verildiği dönemlerde trombosit sayıları normale döner. En sık izlenen yan etkilerden bir diğeri ishaldir. İshal yakınması kimi durumlarda hastaların yaşam kalitelerinde ciddi bozulmalara neden olabilir. Halsizlik, güçsüzlük ve yorgunluk sık yan etkiler arasında 3. sırayı almaktadır. Yan etkilerin ilaç dozu ile ilişkili olduğu ve doz azaltıldığında görülen yan etkilerin ortadan kalkabildiği bilinmektedir. Daha hastalıksız bir yaşam ve ilaç etkinliğinin artırılması için söz konusu yan etkiler ile baş etmek kritik bir önem taşımaktadır. Karaciğer ve böbrek yetmezliği olan hastalar: Bu ilaç, karaciğerde etkisiz hale getirilen ve atılan bir moleküldür. Bu nedenle karaciğer yetmezliği olan hastalar yakından izlenmelidir. Karaciğer fonksiyon testlerinin (ALT, AST biluribin değerleri) 2-3 kat yükseltmesi sizleri korkutmamalıdır. Bu durum geçicidir ve doz ayarlaması ile kolayca kontrol edilebilir. Kaldı ki, hastaların bir çoğunda, normal değerlerin 2-3 katı aşmayan karaciğer fonksiyon testlerindeki yükselme doz azaltlmasını gerektirmez. Diyaliz hastaları da ilacı rahatça kullanabilirler. Periferik nöropati: En sık rastlanan bulgular özellikle el ve ayaklarda ağrı, karıncalanma, his kaybıdır. Hastaların %71’inde tedavinin sonlandırılmasından veya doz azaltılmasından sonra kaybolmaktadır. Hastaların düzelmesi için gereken süre ortalama 47 gündür. Elbiselerinizi giymekte, yazı yazmakta zorlanmaya başladıysanız hekiminizi uyarın. Büyük olasılıkla ilacınızın dozunun azaltılması, yakınmalarınız sürerse kesilmesi gerekebilir. B12 vitamin takviyesinin, gabapentin (neurontin) veya pregabalin (Lyrica) benzeri ilaçların nöropatinin tedavisinde işe yarayabileceğini unutmayın.

Trombosit sayısında azalma: İlacın trombosit sayısını azalttığı iyi bilinen bir yan etkidir. Bu nedenle trombosit sayısı 50.000/mm3 altına inen hastalarda ilaç dozunu ayarlamak gerekebilir. Trombosit değeri 50.000/mm3 altındaki hastalarda ilaç dozunu azaltmak veya dozu atlamak önerilebilir. Bu hastalarda başvurulacak bir diğer yöntem ise trombosit nakli yapmak ve tedaviye ara vermeden devam etmektir. Kimi durumlarda trombosit düşüklüğü ilaç yan etkisinden değil, asıl hastalığın tedaviye direncinden olabilir. Bu ayırımı iyi yapmak hekiminizin işidir. Bu nedenle onun önerilerine kulak vermeli ve dediklerine uymalısınız. Halsizlik, yorgunluk, güçsüzlük: Hastaların %10’unda halsizlik, yorgunluk ve güç kaybı gündelik yaşamı ciddi biçimde etkiler. Genellikle tedavinin ilk iki küründe daha sıktır. Yapılan çalışmalar bu etkinin ilerleyen tedavi kürlerinde azaldığını ortaya koymuştur. Sıvı eksikliği, ishal gibi bulgular halsizliği daha belirginleştirebileceğinden sıvı alımı konusunda uyanık olunmalıdır. Hipertansif tedavilerin dozlarının yeniden ayarlanması, hidrokortizon benzeri ilaçlar (bu ilaçlar uygun durumlarda hekimlerce uygulanmaktadır), damardan sıvı takviyesi hastaları bu yan etkilerden korur.

Sayin doktorum ben size yurtdisindan yaziyorum. Esim 31 yasinda ve yaklasik 8 yildir miyeloenosi hastaligi var. 8 yil once karin agrisi sikayetiyle doktora basvurduk ve dalak buyumesi oldugu soylendi. Yaklasik 6 yildir haftada birkez olmak uzere pegintron 100 mcg ve aranesp 300 mcg adli ilaclari kullaniyoruz. Hersey yolunda gozukuyor fakat doktorlardan net cevap alamiyoruz. Oncelikle bu hastaligin dogum yapmasina engel olup olmadigini ogrenmek istiyoruz. Bize yol gosterirseniz size minnettar kalacagiz. Saygilarimla.

Eşinizin hastalığı sanırım Myeloma değil, size yardımcı olabilmemiz için raporlarını da bize yollamalısınız… İyi dileklerimle

Doktor Bey Merhaba, Annem 1 ay önce kötü şekilde düştükten 15-20 gün sonra bel bölgesinde oturup kalkarken hareket ederken ağrılar oluştu.Düşmeye bağlı bir problem olacağını düşündük yine de MR çekilmesini istedik. MR da bel bölgesinde 2-3 adet küçük kitle izlendi ve bunun metastaz tümörler olduğunu söylediler. Bu tümörden yola çıkarak tüm iç organları incelendi filmleri çekildi bir problem çıkmadı.En son yapılan bir kan testinden İGG yüksekliği çıktı.(Normal değerin 2,5 katı) Şimdi tüm gün idrarını toplandı.İdrar sonucunu bekliyoruz.Kemik iliğini tahlili şu anda almamıza gerek yok denildi? Biz her durumda kemik iliği tahlili yaptıralım mı? Annemin ağrı dışında başka şikayeti yok.Kansızlık,Halsizlik,Böbrek şikayeti yok. Akciğerlerinin filmi çekildi bir problem görülmedi. Bel belgesinde 2-3 adet küçük çaplı tümörlerin bulunması hastalığın ilerlemiş olduğu anlamına gelir mi? Tümörlerin olması kemik tutulumu olduğu anlamına mı geliyor? Düşmeye bağlı tümörler harekete geçerek ağrı oluşturmasına sebep olabilir mi? Şimdiden Teşekkürler..

Selamlar, Multipl Myeloma plazma hücre hastalıkları grubu içinde yer alan bir hastalıktır ve tek hastalık değildir. Bu hastalık grubunda soliter plasmositoma, MGUS, asemptomatik Myeloma ve semptomatik Myeloma’da yer almaktadır. Annenizin hangi grupta olduğunu bilmek için gerekli testler sizde istenmiş. Kansızlık olmaması, böbrek fonksiyon testlerinin normal olması iyi. Çünkü Myeloma’da bizim CRAB veya Türkçe KRAK dediğimiz bulguların varlığı tedavi nedenidir. Annenizde IgG yüksekliği kemik iliğinde de bir aktivite olduğunu ve dolayısıyla hastalığın sistemik olduğu ilk izlenimini veriyor. Kemik İliği örneklemesi kanımca gerekir. İlk değerlendirmede sitogenetik işaretler ve kemik iliğinin infiltrasyon derecesi bizim için önemlidir. Rutin ilk değerlendirmede 24 saatlik idrar örneğinde immünofiksasyon elektroforezi, serum ,immünofiksasyon elektroforezi, serum serbest lambda ve kappa testlerinin yapılması gerekir. Eminim hekiminiz size gereken açıklamaları yapacaktır. Sitemizden de bilgi edinmek amaçlı yararlanabilirsiniz. İyi dileklerimizle

Annem 5 senedir multipl miyelom hastası, geçtiğimiz 10 gün içerisinde pankreatit tanısı konuldu. Şu an yapması gereken 2 diyet çakışmış durumda. Pankreatit diyetinde bol şeker marmelat tüketmesi istenirken şeker tüketimi multipl myelom hücrelerini besliyor. Şu an nasıl beslenecegini bilmiyoruz. Acilen çözüme ihtiyacım var. 2 hastalığı da içeren bi beslenme şekli bulmalıyız.

Değerli hasta yakını

Multiple miyelomlu hastalrda şeker kısıtlaması sadece kortizon ilaçlarının kullanımı sırasında söz konusudur. Bunun nedeni ise kortizonun (dekrametazon, prednizolon…vb) kan şekerini yükseltici etkisidir. Bunun dışında multiple miyelom hastalarında şeker kısıtlaması gerekli değildir. Ağızdan alınan şekerin tümör hücresini beslediği iddasıysa doğru değildir.Dolayısıyla kortizon tedavisi aldığı zamanlar dışında annenizin beslenmesinde şeker kısıtlamasına gerek yoktur.

Sağlıklı günler dilerim.

Merhabalar. Annemin sadece böbrek üst tarafında bulunan ağrıları nedeniyle gittiği dahiliye uzmanı yaptığı testler sonrası hemen bir üniversite hastanesine gitmemizi önerdi. Hematolog tarafından yapılan kan tahlilinde multipl miyelom olma olasılığının %99 olduğunu, emin olmak için kemik iliği biyopsisi yapacağını söyledi. Yaptırdık ve sonucu bekliyoruz. .Bu hastalıkla ilgili pek bilgim yok. Nette de araştırmalar yaptım ama çoğu eski bilgiydi bu siteyi bulana kadar.Annem 48 yasında, bel ve karın bölgesinde hafif ağrılarından başka hiç bir şikayeti yok. Öncelikle ilk sorum miyelomun 2 tipi varmış, birincisi sadece tedavi verilmeden belirli aralıklarla izleneni yani iyi huylusu. Acaba annemdeki iyi huylu olabilir mi? Çünkü halsizlik ve hafif ağrısı dışında birşeyi yok. İkincisi tedavisi olabilen bir hastalık mıdır ve ortalama yaşam süresi ne kadardır? Üçüncüsü her hasta hastenede yatılı olarak mı tedavi edilir? Şimdiden teşekkür ederim..

Sevgili M.D.

Multipl Miyeloma;  Asemptomatik yani bulgu vermeyen ve semptomatik yani bulgu veren miyeloma olarak iki gruptur. İlk grup gerçekten de çok özel durumlar dışında tedavi edilemeyebilir. Miyeloma tam tedavi şansı olmayan ancak tedavi ile yaşam kalitesi ve süresinin her geçen gün uzadığı bir hastalıktır. Sitemiz içinde gezinirken tüm bu sorularla ilgili detaylı bilgi edinme şansınız olduğunu hatırlatmak isteriz.

İyi dileklerimizle

Merhabalar. Öncelikle Miyelom hastalarına özel olarak bu siteyi kurduğunuz ve desteklediğiniz için teşekkür ediyorum. Benim babam 63 yaşında ve omurgasının kırılması sonucunda yapılan testlerde kendisine miyelom teşhisi konuldu. Doktoruyla konuştuğumuzda ışın tedavisi, kemoterapi ve kök hücre nakli gibi tedavi yöntemlerinin olduğunu söyledi. şimdi bu hususta iki sorum olacak: Kemoterapi veya ışın tedavisinden önce kök hücre naklinin yapılması daha mı uygun olur? Zira kemoterapi ve ışın tedavisinin sağlıklı hücreleri öldürmesi nedeniyle kök hücre naklinde zorluk yaşayabilir miyiz?
Değerli hasta yakını
Öncelikle miyelomlayasam.com ile ilgili değerlendirmeniz için çok teşekkür ederiz. Hedefimiz yakın zamanda daha fazla hasta, hasta yakınına ulaşmak ve ülkemizde multiple miyelomla ilgili ilk sivil insiyatif olan bu projeyi daha da ilerilere taşıyabilmek.
Sorunuza gelince…. Multiple miyelom hastalığında klasik kemoterapi ilaçları, yeni ilaçlar, radyoterapi ve kök hücre nakli destekli yüksek doz tedavi seçenekleri birbirlerinin yerine değil, birbirlerini tamamlamak amacıyla kullanılırlar. Kök hücre nakli uygulaması, hastanın miyelom hastalığını gerekli diğer tedaviler  ile gerilettikten sonra yapılmalıdır. Çalışmalar, kök hücre nakli öncesi hastalık kontrol başarısının kök hücre naklini de olumlu etkilediğini göstermiştir. Radyoterapi ise bunlardan bağımsız olarak kök hücre naklinden önce veya sonra yapılabilir. Radyoterapi alanının büyüklüğü ve uygulanacağı bölge sizin de bahsettiğiniz gibi kök hücre verimini azaltabilir.  Radyoterapi ve kök hücre nakli planlamasında bu noktanın önemi vardır.
Geçmiş olsun
İyi günler hocam, Babam 68 yaşında myeloma tanısı konuldu birçok hastaneye götürdük hepside farklı kemoterapi protokolleri önerdi, kafamız karıştı. Neyin doğru olduğunu bilemiyoruz. Yardımınıza ihtiyacımız var. Hacettepe Hastanesi hızlı VAD uyguladı ve hoca bize ikinci kürde PAD yapılacağını söyledi. Nedeni de babamın böbrek yetmezliğinin de olması. Miyelom böbreğinde ortaya çıkan yetmezlik sonucu tespit edildi. Bir ay hastanede yattı 1 kür VAD aldıktan sonra kan değerleri yatarken : hmg.:8,5 ca.10.2 fosfor 5 üre 115 ıgG.36 trombosit .119 dan 1 ay sonra ise hmg.12 ca.9.2 fosfor.4.5 üre.81 ürik asit. 9.8 ıgG.24 trombosit.153 fakat A.Ü.Tıp Fakültesi tekrar VAD yapılmasını ve kök hücre nakli için hazırlayacaklarını söyledi. Biz kararsız kaldık, hangi doktora devam edebileceğimizi bilmiyoruz. Ayrıca Hacettepe’de bir ilaca başladı. Ankara Tıp içilmemesi gerekir dedi, bıraktırdı (biyopsi sonucu hafif zincir kappa). Ne yapmamız gerekir bize yol gösterirseniz seviniriz.. Ayrıca zatüre ve menenjit aşısı yaptırmalı mıyız?

Sayın Z. G.

Aslında babanıza önerilen tedavilerin düşündüğünüz kadar büyük farklılıkları yok. Babanızın yaşı uygun olduğundan önce bir kemoterapi tedavisi ile hastalığı kontrol altına almak gerekir.  VAD tedavisi ülkemizde SGK’nın ilk basamakta uygulanmasını istediği bir tedavidir. Bu tedavi ile uygun bir tümör yükünde azalma sağlanıp sonra da Ankara Üni. Tıp Fakültesi’nde size söyledikleri gibi yüksek doz tedavi yapılması gerekmektedir. SGK ilk basamak tedavide PAD rejimi içinde olan bortezomib tedavisinin uygulanmasına izin vermemektedir.  Böbrek yetmezliği olan miyelom hastalarında kemikleri koruyucu amaçlı kullanılan ilaçlar, böbrek fonksiyonlarını bozabileceğinden ya dozu azaltılır ya da ertelenir. Ancak genel olarak bu ilaçların miyelomlu hastalarda kemik komplikasyonlarını azalttığı bilinmektedir.

Merhaba Hocam, Babam yaklaşık iki yıl once Erzurum Atatürk Üniversitesi’nde mp hastalıgı tanısı ile tedavi gormeye basladı. Kendisi 76 yasındadır. Tedavi süresince melfalan ve bortezomib kullandı.Yaklasık iki ay tedavi gordukten sonra kendisi İstanbul’da CTF tedavisine devam edildi. Son bir yılda değerleri iyi gözüküyordu fakat yaklaşık üç aydır sürekli olarak enfeksiyon kapmakta ve tedavi almakta. Yapılan tedavi kısa süreli olarak kendisine fayda vermekte. Ayrıca kendi KOAH hastası ve nöratin kullanmakta. Acaba kendise otolog yapılarak düzelme sağlanabilir mi?
Teşekkür ederim
Sayın E. İ.
Babanızın yaşı kök hücre destekli yüksek doz tedavi için biraz ileri. Ama bilmelisiniz ki; hastalarda kesin bir nakil için yaş yoktur. Genel kabul 65 yaş ve altı olsa da fiziksel olarak bu tedaviyi tolere edebilecek olanlarda bu tedavi uygulanabilir. Mesela, babanızın KOAH hastası olması kök hücre destekli yüksek doz tedavi önünde bir engeldir.
Ayrıca, şu anda tedavi edildiğiniz merkez miyelom konusunda oldukça yeterli bir merkezdir, dolayısıyla rahat olun. Ama bilmelisiniz ki;  bu hastalık ne yazık ki, tam olarak tedavi edilememektedir. Yani hastalık kontrol altına alınabilir ama yok edilemez.

Sayın hocam

Hastanın yaşı 69,kilo 98,boy 1.75 babama aralık 2010 da multipl miyelom teşhisi kondu ve hemen mp tedavisine başlandı. MP tedavisinin 4.ayında thalomid ve zoledronik tedavisine de başlandı. MP tedavisini 6 ay aldı. Thalomid ve zoledronik etkin maddeli ilaçlarına hâlâ devam ediyor. Şu an sadece bu iki ilacı alıyor. Babamın son tahlil değerleri ise şöyle: (03/04/2012-tahlil tarihi) wbc:5.2, rbc:4.53,hgb:13.7,hct:42.4,mchc:32.3,mcv:93.6,rdw:15.8,plt:232,mpv:6.7,MO%11.2,NE#2.7,pdw:15.9,sedimantasyon:13,kreatin:0.68,ürik asit:3.1,total protein:7.3,albumin:3.6,ast:15,alt:13,kalsiyum:8.6,crp:0.273 ıga:28,ıgm:0.25,ıgg:1515  Başka herhangi bir rahatsızlığı yok. Bu değerler ışığında babama otolog yapılması uygun mudur. Ayrıca doktorun tabiriyle oldukça diri ve canlı görünüyor. Ayrıca tedavinin başında aldığı mp tedavisi otologa engel teşkil eder mi? Nöropatisi var. Nörolojide tedavi görüyor yalnız aldığı ilaçlarla ağrı dayanılır düzeyde. Ayrıca ozon yağı ile sabah akşam masaj yapıyorum. Bunun da çok faydasını gördü. Geceleri hiç ağrı duymadan çok güzel uyuyor. Ben otolog olup olmayacağını doktoruyla da konuştum. Doktoru değerlerinin iyi olduğunu, hgb’sinin hiç düşmemesinin bu hastalığın tedavisinde özellikle otolog için çok uygun olduğunu söyledi. Ancak yaşı nedeniyle ki babama sürekli biyolojk yaşını soruyor. Babam da 69 olduğunu defaten belirtmiştir. Sayın hocam, babamın otolog olması sizce uygun mudur? Doktorumun biraz bu konuda çekingen kaldığını düşünüyorum. Açıkçası başka bir hastaneye gidip farklı doktorlardan bu konuda görüş almam babamı muayene ettirmem nasıl olur sizce??

Selamlar,
Otolog Kemik iliği nakli için yaş sınırı her ne kadar 65 yaş olarak belirtilse de bu sınır kesin değildir. Hem ülkemizde hem de yurt dışında bir çok miyelom merkezi hastanın takvim yaşından çok biyolojik yaşı ve eşlik eden hastalıklarını göz önüne alarak nakil kararı verir. Hastanızın başlangıçta melfalan ile tedaviye başlaması aslında istenmeyen bir durumdur. Çünkü çalışmalar melfalan tedavisinin kök hücreye zarar verdiğini göstermiştir. Eğer kök hücre toplama işlemi başarılabilirse nakil de yapılabilir. Ama bunun mümkün olmayabileceğini de unutmayın. Tabii bir de babanızın hastalığının nakil öncesi değerlendirilmesi şarttır. Verdiğiniz bilgiler bu değerlendirmeyi tam yapmamıza yetmemektedir.
Geçmiş olsun…

Merhaba

Babama 2008 yilinda multi myleom teshisi konuldu. Istanbul Göztepe Medikal Park Hastanesi’nde radyoterapi ve kemoterapi tedavisi gördü. Bu tedavilerden sonra Antalya Medikal Park Hastanesi’nde otolog kemik iligi nakli oldu. 2011 Haziran ayinda ise boyunda kitle olustu. Yeditepe Ünv. Hastanesi’nde ameliyat oldu. Gayet iyi geçti ve 2 günde taburcu oldu. Sonrasinda ise Istanbul Başkent Ünv. Hastanesi’nde bortezomib tedavisi aldi. Mevcut durumunun korunmasi adina ne yapabiliriz . Yardimci olabilirseniz çok mutlu olacagiz. Simdiden tesekkürler.. Iyi günler..

Merhaba

Yolladığınız bilgiler aslında yorum yapmak için yeterli değil. Hastalık şu anda ne durumda, babanızın  yaşı, Bortezomib yanında dekort alıyor mu ve ne dozda alıyor, kaç kür aldı… Bu soruların yanıtlarını bilmeden yorum yapmamak gerekir. Ancak genel kural olarak kemik iliği nakli sonrasında tam yanıt alınamayan hastalarda idame tedavi veya ikinci nakil düşünülebilir. Bir diğer genel kural ise CRAB diye adlandırdığımız klinik bulgular olmadıkça yani asemptomatik hastalarda tedavi gerekliliği mutlak değildir. Bu bulgular için web sayfamızın ilgili bölümüne bakabilirsiniz. Anlattığınızdan hastanızda bir plazmositoma geliştiği ve tedavi edildiği anlaşılıyor.  Bortezomib aldığına göre kemik iliğinde de aktif miyelom tutulumu ve bununla ilgili bulguları vardı diye düşünüyoruz…

İyilikler dileriz

Annem multiple miyelom tanısı aldı ama sessiz miyelommuş. Bu nedenle henüz bir tedavi önerilmedi. Bu arada beslenmesine dikkat etmesi gerekir mi, özel olarak önerebileceğiniz gıdalar var mıdır?

Merhaba
Bu grup hastalarda hiçbir özel beslenme biçimi veya diyetine gerek yoktur. Multiple miyelom bulguları ortaya çıkana kadar dikkat edilmesi gereken özel bir beslenme biçimi gerekli değil. Elbette sağlıklı ve düzenli beslenmeye özen göstermeniz, her birey gibi anneniniz sağlığı açısından da faydalı olacaktır.

Sayın doktor
Üç ay önce kızkardeşime İstanbul’da miyelom teşhisi kondu. Ancak kendisi Kahramanmaraş’ta yaşıyor. Tedavisi için İstanbul’a taşınmaları şart mı, Maraş’a yakın bir tedavi merkezi önerebilir misiniz?

Elbette size yakın bir hematoloji merkezinde bu tedavi yapılabilir. Sadece tedavi almak için
yaşadığınız şehri değiştirmenize gerek yoktur.
Geçmiş olsun.

Merhaba
Şeker hastalığı olan birinden kızkardeşi için kök hücre nakli yapılabilir mi?

Merhaba
Elbette yapılabilir. Kan şeker tayini ve ona uygun antidiyabetik tedavi yaklaşımları ile bu hastalara kemik iliği nakli yapılabiliyor.

İki ay önce eşime kendi kök hücreleri kullanılarak, kök hücre nakli yapıldı. Yakın zaman önce yaptırdığı testlerde IGG seviyesi 2700 çıktı. Bu düzey normal sayılır mı yoksa çok mu yüksek?

Öncelikle geçmiş olsun,
Bu değer normal sınırların üzerindedir. Ancak kemik iliği nakli sonrası tam yanıtı görmek için genellikle 100. Gün değerlendirme önemlidir. Ig G düzeyinin immünoelektroforez yöntemi ile bakılması, anormal Ig G düzey tayini için kritik ve yol göstericidir. Kaldı ki, yanıtın değerlendirmesinde hastanın klinik bulguları gibi başka değişkenler de önem taşır. Kendi kök hücresi kullanılarak yüksek doz tedavi uygulanan hastalarda tedavi sonrası arzulanan yanıt alınamazsa ikinci bir kök hücre nakli ve/veya thalomid veya lenalidomid gibi bir ilaç ile idame tedavisi önerilmektedir.
Yeniden haberleşmek dileğiyle

Babam 3,5 yıl içinde Vad tedavisi,radyoterapi,otolog kök hücre nakli ,ayrıca Thalomid, Bortezomib, Lenalidomide kullandı.Şu anda Bendamustine etken maddeli ilacı kullanıyor, babam 1 aydır hastanede yatıyor kan değerleri çok düşük dişleri kanıyor,devamlı trombosit ve kırmızı kan veriliyor.Babama uygulanabilecek başka bir tedavi olabilir mi,yurtdışında yeni çıkan ilaçlar mevcut mu?

Selamlar,
Geçmiş olsun…

Bendamustin Multipl Miyelom tedavisinde kullanılan yeni ilaçlardan biridir. Aslında bendamustin çok uzun yıllardır lenfoma ve benzeri hastalıklarda ve özellikle dirençli hastalara verilen bir tedavidir.

Anlattıklarınızdan babanızın klasik miyelom tedavisinde kullanılan tüm ilaç ve tedavi yaklaşımlarını kullandığı anlaşılıyor.  Dolayısıyla bendamustin gibi ilaçlar ile tedavi edilmeye çalışılması gereklidir. İlaç ile ilişkili yan etkiler şaşırtıcı değil; sonuçta bu ilaç klasik bir kemoterapi ilacıdır.  Elbette miyelom tedavisinde yeni ilaçlar için çalışmalar devam ediyor. Ancak doğrusu bu tedavi seçeneklerine ulaşmak pek de kolay sayılmaz. Zira bu ilaçların bir kısmı henüz araştırma aşamasında. Örneğin bir ilacın ABD’de ruhsat alabilmesi için öncelikle FDA’nın (ABD İlaç ve Gıda Dairesi) öngördüğü araştırma fazlarını tamamlaması gerekiyor. İşte ileride miyelom tedavisinde kullanılabileceğini düşündüğümüz moleküllerin bir kısmı bu faz aşamasında. Diğer bir kısmı ise daha çok yeni onay aldı. Kaldı ki, babanızın durumunda olan birinde bu tür yeni moleküllerin ne kadar etkili olacağı da kuşkuludur. Önerim; hekiminize güvenmeniz ve o doğrultuda önerilerine uymanızdır…

Merhaba
Ben kök hücre transplantasyonun miyelom tedavisinde ne kadar etkili bir yöntem olduğunu öğrenmek istiyorum.

Multipl Miyelom hastalarında kök hücre nakli etkinliği bilinen ve yaşam süresini uzattığı kanıtlanmış tedavi biçimlerinden biridir. Bu nedenle özellikle 65 yaş altı hastalarda özel bir engel yoksa kemik iliği nakli bir biçimde kullanılması gereken önemli bir tedavi silahıdır. Son yıllarda yaş sınırı olmaksızın biyolojik yaş ve hastanın eşlik eden hastalıkları da göz önüne alınarak ileri yaşlarda da kemik iliği nakli uygulanmaktadır. Miyelomla Yaşam sitemizin ilgili bölümünde konuyla ilgili detaylı bilgiye ulaşabilirsiniz.

Babam hayatı boyunca sağlıklı beslenmeye ve egzersiz yapmaya özen gösterdi. Yakın zamanda multiple miyelom teşhisi aldı. Şimdi eskisi gibi egzersizlerine devam etmesi pek mümkün görünmüyor. Ama o sporun sağlığı için faydalı olacağını düşünüyor. Hastalığı erken evrede olduğu halde ben ve annem spor yaparken kemiklerine hasar verebilir diye endişeleniyoruz. Babam egzersizleri tamamıyla kesmeli mi ya da ne tür egzersizler yapabilir?

Multiple miyelom hastaları için düzenli spor önemlidir. Aslında sağlıklı yaşam için düzenli egzersiz yapmak hepimiz için gereklidir. Düzenli spor, kemik dokusunu destekleme konusunda hayati önem taşıyan kas esnekliğine yardımcı olur, ideal kilonuzu sağlıklı bir şekilde korumanızı sağlar, aşırı ve gereksiz yorulmaların önüne geçer, moral gücünüzü yüksek tutar.
Babanız, kemiklerine hasar verme riskini minimize etmek için yüzme, bisiklete binme, yürümek, ya da düşük zorlukta kondisyon bisikleti gibi daha düşük yoğunluktaki egzersiz çeşitlerini tercih etmelidir. Kesinlikle 5 kilodan fazla ağırlıkları kaldırmamalıdır. Tenis veya golf gibi ani bükülme hareketlerinin yer aldığı sporlar vertebral (omurga) kompresyon çatlakları oluşma riskini tetikleyebileceği için kısıtlanmalıdır. Kısaca; kemikler üzerine yük bindiren egzersizler, Miyelom hastalarında kemik kırıkları dâhil birçok komplikasyona neden olacağından spor sırasında dikkatli olmalıdır.

Eşime multiple miyelom teşhisi konduktan sonra kısa sürede boyu kısalmaya başladı. Şimdi eskisine oranla neredeyse 10 cm. daha kısa.Tedavi tamamlandıktan sonra boyu yeniden eski haline dönecek mi?

Kemik kaybına bağlı oluşan boy kısalması maalesef kalıcıdır. Bununla birlikte kemiklerin kuvvetlenmesi nedeniyle verdiğimiz ve ayda bir kullanılan ilaçlar kemik hasarını önleyebilir ve boy kısalığını bir ölçüde kontrol edebilir. Multiple Miyeloma’nın tedavisi de hastalığın kontrol altına alınmasını ve dolayısıyla kemik hasarını ve boy kısalmasını da önler…