28 Mayıs, 2020
Sanal ASCO
Bu hafta sonu başka kanser türleriyle ilgili binlerce uzmanının yanında, miyelom araştırmacıları da miyelom hakkındaki en son bilgileri öğrenmek için Amerikan Klinik Onkoloji Derneği’nin (ASCO) 56. Yıllık Toplantısı’na katılmak üzere Chicago’ya iniyor olacaklardı. Şimdiyse, önemli olan noktaları öğrenmek için koronavirus pandemisi nedeniyle Zoom tartışmalarını ve Twitter yayınlarını bekliyoruz.
Özetlerin çoğu çevrimiçi olarak yayınlandı ve üç günlük toplantının (29-31 Mayıs) açılışı olan Cuma günü bazı slaytların sunulacağını öğrendik. Sanal ASCO toplantısına önceden kaydolan hasta hakları savunucuları, sözlü ve poster sunumlarında canlı yayınlanacak tartışma ve sunumlara erişebilir.
Bununla birlikte 2000’den fazla ASCO özeti arasında dikkat çekenleri şöyle özetlemek mümkün;
Miyelom Hakkında Öne Çıkan Sözel Sunumlar
ASCO 2020 için en önemli miyelom sunumu, birinci basamakta Kyprolis + Revlimid + deksametazon (KRd) kombinasyonunun, Velcade + Revlimid + deksametazon (VRd) kombinasyonuyla ilk kez karşılaştırıldığı ve sonuçları Dr. Shaji Kumar tarafından sunulan LBA-3 çalışmasıydı.
ASCO’daki diğer önemli sözel sunumlar, çeşitli immünorapilerle ilgili (CAR T-hücresi; belantamab mafodotin; teclistamab ve CELMoD) faydalara ve sonuçlara ilişkin teyit edilmiş veriler ve güncellemeler hakkındaydı. Ayrıca STaMINA transplant klinik araştırması, venetoklaks ile yapılan BELLINI klinik deneyi, selinexor ile yapılan BOSTON klinik araştırması ve yüksek riskli miyelomda elotuzumab’ı değerlendiren SWOG klinik deneyi gibi devam eden bazı önemli araştırmalara ilişkin güncel veriler paylaşıldı.
Önemli Noktalar
- Son dönem özet 3: Yeni tanı alan multipl miyelom vakalarında KRd ile VRd’yi karşılaştıran önemli bir araştırma olan ENDURANCE’ın sonuçları, ASCO 2020’de açıklanması beklenen en yeni miyelom bulguları oldu. Araştırmanın önemli sorusu şöyle: Birinci basamak kombinasyonunda Velcade (V) yerine Kyprolis (K) kullanılması, kabul edilebilir toksisite ile ilave fayda sağlayacak mı? Bu randomize faz III çalışmada, yeni tanı almış MM vakalarında KRd kombinasyonunun, VRd ile karşılaştırıldığında PFS’yi (progresyonsuz sağkalımı) uzatmadığı görüldü. KRd ile kardiyopulmoner ve böbrek toksisitesi anlamlı derecede yüksek çıkarken, VRd kombinasyonunda da nöropati oranları yüksekti. VRd, standart ve orta riskli yeni tanılarda, standart üçlü indüksiyon rejimi ve 4 ilaç kombinasyonu için uygun bir omurga olarak kaldı.
- CAR T hücresel tedaviler
- Ide-cel, bb2121 anti-BCMA CAR-T hücresel tedavisinin (özet # 8503) sonuçları, Dr. Nikhil Munshi tarafından sunulacak. En az 3 tedavi rejimi uygulanmış, dirençli ya da nüks eden miyelomun tedavisi için tasarlanan KarMMa* isimli bu çalışmaya 140 hasta katılmıştı. Daha önce de pek çok ağır tedavi almış bu hasta grubunda, bu tedavinin derin ve kalıcı yanıtlar verdiği tekrar doğrulanmış oldu. Sitokin salınımıyla (CRS) ilgili yan etkileri yönetilebilir düzeyde. CAR-T hücresi dozajını üç katına, 150 milyondan 450 milyona çıkarıldığında tedavide genel yanıt oranı (ORR) ve yanıt derinliği yüzde 50 ORR’den yüzde 82 ORR’ye yükseldi ve medyan PFS (progresyonsuz sağkalım) 11.8 aya kadar çıktı. Bu terapi, şu anda FDA’da değerlendiriliyor ve ilgili kararın yıl sonuna doğru açıklanması bekleniyor. Ayrıca başka bir CAR T-hücresel tedavi ürünü (orva-cel, bir Juno / Bristol Myers Squibb işbirliği) kullanılarak yapılan klinik araştırmaya dair erken sonuçlar da paylaşılacak (özet # 8504). Bu sonuçlar da umut verici. Özet # 8525’te ise KarMMa çalışmasının “Gerçek dünya”ya göre düzenlenmiş verileri paylaşılıyor.
- JNJ-4528 CAR-T hücresel tedavi ürünü (özet # 8505) sonuçları Dr. Jesus Berdeja tarafından sunulacak. CARTITUDE-1 klinik araştırmasında üç veya daha fazla tedavi rejimi almış, nüks ve refrakter hastalar için tasarlandı. 2019 ASH (Amerikan Hematoloji Derneği) Yıllık Toplantısı’nda belirtildiği gibi, bu araştırmada tedavi hastaların yüzde 100’ünde yanıt verirken, yüzde 76’sında yanıtın derin olduğu görüldü (mükemmel tam yanıt). Ayrıca CRS toksisitesi de yönetilebilir düzeyde. Bu veriler önümüzdeki aylarda FDA incelemesi için sunulacak.
- Bir anti-BCMA ürünü, monoklonal antikor / ilaç konjugatı belantamab mafodotin (Bela). Bela’yı bortezomib ve deksametazon ile birleştiren DREAMM-6 klinik çalışmasının sonuçları (özet # 8502) Dr. Ajay Nooka tarafından sunulacak. Kabul edilebilir bir güvenlik profili ile erken sonuçlar ümit verici görünüyor. DREAMM’a ilişkin ASCO’da sunulacak diğer veriler şunlar: özet # 8519 (böbrek yetmezliği); özet # 8536 (DREAMM-2); özet # 8541 (yüksek riskli miyelom sitogenetiğine bakılıyor); TPS8552 (DREAMM-5); ve TPS8556 (Bela ile VRd kombinasyonu, DREAMM-9).
- ASCO 2020’de sunulacak diğer yeni / immüno tedavi yaklaşımları arasında teclistamab’ın kullanıldığı, BCMA ve CD3 T hücrelerini birleştiren yeni bir ikili-spesifik monoklonal antikor ile yapılan çalışma (özet #100, Dr. Saad Usmani tarafından sunuldu) ve CC-92480, bir sereblon E3 ligaz modülatörü (CELMoD) çalışması (özet # 8500, Dr. Paul Richardson tarafından sunuldu) bulunuyor. Her iki çalışma da kabul edilebilir toksisite profiline sahip, dirençli miyelom için umut vadeden erken sonuçlar gösteriyor. Birinci basamakta KRd ile isatuximab kombinasyonunun değerlendirildiği veriler de (özet # 8508) sunumlar arasında bulunuyor. Başka bir yararlı bir çalışmada da (özet # 8526) haftada iki kez alınan Kyprolis, haftada bir kullanılan Kyprolis ile karşılaştırılıyor ve haftalık kullanım planının etkinliği ve güvenliği gösteriliyor.
Diğer Dikkate Değer Klinik Araştırma Sonuçları
- STaMINA klinik araştırmasından paylaşılan güncel sonuçlar (özet # 8506) Dr. Parameswaran Hari otolog kök hücre naklinin (ASCT) uzun dönem takibine ilişkin bir değerlendirme sundu. Tedavi amacına yönelik analiz (ITT-intention to treat) tekniğinin kullanıldığı klinik araştırmanın üç kolu için de sonuçlar -geçmişte olduğu gibi- farklı değildi. Bununla birlikte, gerçekte uygulanan tedavi ile ilgili sonuçlara bakıldığında,-özellikle yüksek riskli hastalar açısından- tandem (çift) ASCT alan hastalar için PFS (progresyonsuz sağkalım) bakımından bir fayda görülüyor. Bu tartışmalı bir sonuç olarak kalsa da, yüksek riskli hastalıkta sağlanan fayda, Avrupa’da yapılan başka bir klinik araştırma tarafından da destekleniyor.
- SWOG – yüksek riskli multipl miyelom tedavisine yönelik klinik deneyi –(özet # 8507, Dr. Saad Usmani tarafından sunuldu.) Bu çalışmada elotuzumab ile veya olmadan Velcade + Revlimid + deksametazon kombinasyonu değerlendiriliyor. Ne yazık ki, elotuzumab ilavesiyle ek bir fayda sağlanmadığı görüldü. Ancak bu çalışma, bu düzenlemedeki araştırmalar için önemli bir gösterge olarak hizmet edecektir.
- BOSTON klinik deneyi sonuçları (özet # 8501, Dr. Meletios Dimopoulos tarafından sunuldu.) Bu araştırmada selinexor’lu veya onsuz Velcade + deksametazo kombinasyonu değerlendiriliyor. Bu çalışmada da selineksorun – yönetilebilir toksisite ile- önemli ölçüde ilave fayda sağladığını gösteren önceki raporlar doğrulanıyor. Bu da klinikte selinexor kombinasyonlarının kullanımı için cesaretlendirici bir haber.
- BELLINI klinik deneyi sonuçları (özet # 8509; Dr. Shaji Kumar: poster tartışması.) Bu araştırmada Velcade + deksametazon kombinasyonuna venetoklaks (seçici bir anti-BCL2 maddesi) eklemenin etkisi yeniden değerlendiriliyor. İlk rapor edildiği gibi, sadece t[11; 14] hastalığı olan hastalarda bir fayda sağladığı görülüyor. Diğer hastalarda ise tedaviden kaynaklanan ölümlerin artması da dahil olmak üzere talihsiz bir şekilde olumsuz etkileri bulunuyor. Bu haber bu heyecan verici yeni ajan bakımından t[11; 14] hastalığına odaklanmanın gerekli olduğunu gösteriyor. Zira bu ajanın, söz konusu hasta alt kümesi için derin ve faydalı bir tedavi yanıtı oluşturduğu görülüyor. Venetoklaks ile ilgili ek veriler ayrıca 8511 ve 8547nolu özetlerde sunuluyor.
İlgi Çeken Poster Sunumları
Sözlü sunumlara ek olarak ASCO 2020’de gösterilen pek çok posterde de ilginç yeni bilgiler mevcut:
- CASSIOPEIA klinik deneyi sonuçları (özet no.8530: Dr. Cyrille Touzeau) hastalığın erken döneminin etkisini değerlendirmek için güncellendi. “SLiM-CRAB” kriterlerine uyan hastalara bakıldığında, -bu hastalar biyobelirteçlere dayanan yeni kriterleri de taşıyor- daratumumab + VTd’nin (tek başına VTd’ye karşı) dört ilaç kombinasyonunun özellikle erken dönemde etkili olduğunu akılda tutmak gerekiyor. Zira araştırmaya göre genel yanıt oranı (ORR) yüzde 97’ye ve MRD negatif (minimal kalıntı hastalık/ 10 ila -5 düzeyinde) sonuçlar yüzde 67’ye ulaşıyor. Bu sonuçlar, sadece CRAB pozitif hastaların sonuçlarından istatistiksel olarak çok daha üstün. Ayrıca erken dönemde agresif tedavinin en iyi sonuçları elde etmek için geçerli bir yaklaşım olduğu fikrini de güçlendiriyor. (Not: CRAB – Hiperkalsemi, Böbrek Yetmezliği, Anemi, Kemik Hastalığı. SLiM – kemik iliğinde yüzde 60’ın üzerinde klonal plazma hücre varlığı, serbest hafif zincir oranının (FLC ratio) 100’ün üzerinde olması ve tüm vücut MR’de birden fazla 5 mm veya daha büyük odaksal lezyon varlığı.)
- MRD (Minimal Kalıntı Hastalık) testini değerlendiren üç çalışma özeti:
- Özet # 8512’de (Dr. Noemi Puig), serumun kütle spektrometrisi (Kütle Spesifikasyonu) testi sonuçları, CESAR HR SMM çalışmasında (bir Black Swan Tedavi Araştırması İnisiyatifi) NGF (yeni nesil akış sitometrisi) MRD test sonuçları ile tekrar karşılaştırıldı. Sonuç olarak, Mass Spec’te pozitif görünen hastalar için NGF sonuçları negatif olsa dahi nüks öngörülüyor. Gelecekte, bu iki test, hastalık izlemesinde ince ayar yapmak ve en iyi sonuçları elde etmek için tamamlayıcı bir şekilde kullanılabilir.
- Özet # 8513’te (Dr. Benjamin Derman) NGS (yeni nesil dizileme) MRD testiyle kıyaslandığında da benzer bir sonuca varıldı. Mass Spec sonuçlarının pozitif olması, olası nüks gelişebileceği konusunda yardımcı olacak bilgi içeriyor.
- Bu konuyla ilgili diğer bir özette ise (# 8514: Dr. Meera Mohan) hastalık takibine dikkatli bir şekilde devam edilmesi gerektiği belirtiliyor. Çünkü ilk 5 yıl içinde hastaların yüzde 40’ı MRD-negatiften MRD-pozitif’e geri dönebiliyor. Kalıcı bir MRD negatif durumu OLUŞMUYOR. Bütün bunlar beklentileri ve karar verme süreçlerini yönlendirmek için çok yararlı bilgiler.
Ve Pandemi Gerçeği
Yeni tedaviler ve seçenekler hakkındaki tüm bu harika haberlerin ortasındayken, bir yandan da devam eden COVID-19 krizinin etkilerine karşı tetikte olmakta yarar var. Bir yandan ABD’de 100 binden fazla can kaybı için yas tutmaya çalışırken, beri yandan toplumda virüsün yayılmaya devam ettiği gerçeğiyle karşı karşıyayız. Bu, yeni bir normale erişmeye çalışan miyelom hastaları için özellikle önemli bir endişe kaynağı.
COVID-19 için testler, aşı geliştirme ve tedaviler hakkındaki belirsizlikler devam ettikçe, mesafelendirme önlemleri, maskeler ve dikkatli el yıkama virüsü önlemenin temelini oluşturmayı sürdürecek demek. Yeni Zelanda gibi yerlerdeki koordineli çalışmaya baktığımızda, işbirliği, merhamet ve nezaket ile neler yapılabileceğini görüyoruz. Özellikle Başbakan’ın COVID-19’u zapt etmek için verdiği mücadelenin temelinde bunlar yer alıyor. Gerçekten de basit sağduyu ile bu çılgın zamanları aşabilir ve topluluklarımızı tekrar normalleştirebiliriz.
https://www.myeloma.org/cure-blog/virtual-asco-real-pandemic