Kaç Adet Kök Hücreye İhtiyacım Var?
Geçmişte yüksek doz terapiyi güvenli bir şekilde atlatabilmek için gerekli olan toplam kök hücre sayısını tespit etmek amacıyla pek çok araştırma yapıldı.
17-07-2013, 22:57:19
Kaç Adet Kök Hücreye İhtiyacım Var?
Geçmişte yüksek doz terapiyi güvenli bir şekilde atlatabilmek için gerekli olan toplam kök hücre sayısını tespit etmek amacıyla pek çok araştırma yapıldı. Artık günümüzde kök hücre sayısı özel bir laboratuvar tekniği olan “CD34+ akış sitometrisi ile yapılan hücre analizi” ile belirleniyor. Bu süreci kısaca özetlemek gerekirse…
Toplanan kök hücreden alınan ufak bir örneğin ağırlığına göre CD34+hücrelerinin sayısı hesaplanır. Güvenli bir şekilde kök hücre naklinin yapılması için gerekli olan asgari kök hücre sayısı, bildiğimiz kadarıyla, kişinin ağırlığının kilogram başına 2 milyon CD34+ hücresidir. CD34+ hücre sayısı her gün toplamadan sonra hesaplanarak geçmiş günlerde toplanmış miktara eklenir. Kök hücre toplama süresi – genellikle 1-4 gün arası sürer – gerekli kök hücre sayısına ulaşıncaya kadar devam eder. Bazı nakil merkezleri, kök hücre toplamaya başlamadan önce CD+34 sayısını kontrol eder; düşük verim alınacağını düşünürse toplama yapmaz. Doktorların çoğu iki nakil için yetecek kadar kök hücre toplar. Bu da kişinin her bir kilogram ağırlığı için 4 milyonun üstünde CD34+ demektir.
Kök Hücrelerin İşlenmesi
Kök hücrelerin toplanmasından sonra, periferal kan, işleme laboratuvarına gönderilir. Laboratuvar genellikle hastanenin içinde veya yerel bir kan bankasında bulunur. İşleme laboratuvarında kan hücreleri kriyoprezervasyon denilen dondurma operasyonu için değerlendirilir. Kök hücreler DMSO (dimetil sülfoksit) içeren bir solüsyonla karıştırılarak donma işlemine hazırlanır. Ardından kök hücreler dondurulur ve sıvı nitrojenin içinde saklanır. Kök hücreler nakil için gerekli oluncaya kadar bu şekilde muhafaza edilebilir. Dondurulan kök hücre kalitesinde zaman içinde az da olsa bozulma olabilir, ancak en az 10 yıl boyunca kök hücreler fonksiyonlarını mükemmel olarak yapabilecek şekilde saklanabilir.
Yüksek Doz Kemoterapi Uygulanması
Kök hücreler dondurulup saklandıktan sonra, kişi yüksek doz kemoterapi almaya hazırdır. Bu tedavinin amacı standard doz kemoterapiden daha etkili olarak miyelomlu hücreleri yok etmektir. Yüksek doz kemoterapinin amacı ise kişinin vücudundaki miyelomlu hücreleri öldürmektir. Miyelomun tedavisinde en sık kullanılan yüksek doz kemoterapi türü melfalandır ve vücudun dış yüzey alanının her metrekaresi için 200 mg dozda verilir. Miyelom türü ve diğer etmenlere bağlı olarak, bazı kişilere ilk nakilden 3-6 ay sonra ikinci bir nakil yapılabilir (ikili nakil). Kişinin arka arkaya yapılacak iki transfer veya daha sonra gerekirse yapılabilecek bir ikinci transferin avantaj ve dezavantajlarını doktoruyla konuşması önemlidir.
Otolog (Kendinden) Kök Hücre Nakli
Yüksek doz kemoterapi miyelomlu hücrelerin yanısıra omuriliği de yok ettiği için, omuriliği yeniden oluşturmak amacıyla kök hücrelerin vücuda geri verilmesi gerekir. Daha önce toplanan hücreler çözülerek, yüksek doz kemoterapi tamamlandıktan 1-2 gün sonra (kan nakli yapılıyormuş gibi) bir kateter aracılığıyla kana geri verilir. Bu işleme “nakil” denir. Nakil hastanın odasında yapılır; cerrahi bir işlem değildir. Dondurulmuş kök hücre torbaları ılık bir su banyosunda çözülür ve ardından kateter aracılığıyla kana enjekte edilir. Çözülme esnasında DMSO (donmayı sağlayan kimyasal) havaya karışır ve keskin, sarımsağa benzer, hoş olmayan bir koku ortaya çıkar. Nakil merkezlerinin çoğu torbaları teker teker çözer. Kök hücrelerin kana verilmesi genelde 1-4 saat sürer. Kana verilen kök hücreler omuriliğe ulaşır ve burada yeni alyuvar, akyuvar ve trombosit oluşturmaya başlar. Yeni oluşan kan hücrelerinin yeterli sayıda kana karışması 10-14 gün sürebilir. Bu süreçte bazı hastalara “büyüme faktörü” verilerek süreç hızlandırılabilir. Yüksek doz kemoterapi, omuriliği yok etmenin yanısıra birçok ağır yan etkiye yol açabilir. Kemoterapi, nakil ve iyileşme süreçleri sırasında hastanede kalınması gereken süre yaklaşık 3 haftadır. Kemoterapiye başlamadan kısa bir süre önce hastaya yüksek miktarda sıvı verilerek dehidrasyon ve böbreklere zarar gelmesi engellenmeye çalışılır. Kemoterapinin sık rastlanan yan etkileri mide bulantısı, kusma, ishal, ağız yaraları, deri kaşıntıları, saç kaybı, ateş/titreme, ve enfeksiyondur. Bu yan etkileri engelleme veya azaltmaya yönelik ilaçlar tedavi süresince düzenli olarak verilir. Kişi yüksek doz kemoterapi sırasında ve sonrasında yakın takip altındadır. Bu sırada her gün kilosu ölçülür ve tansiyon, kalp atışı, ve ateşi kontrol altında tutulur.
Enfeksiyonun Engellenmesi
Kök hücre nakli sonrasındaki 2-3 haftalık sürede verilen kök hücreler omuriliğe gider ve yeniden kan hücreleri üretmeye başlar. Bu sürece “aşılama” denir. Kök hücrelerin aşılanması tamamlanıncaya kadar kişi enfeksiyona çok açıktır. En ufak bir enfeksiyon, örneğin sıradan bir soğuk algınlığı bile ciddi sorunlara yol açabilir, çünkü bağışıklık sistemi yüksek doz kemoterapi nedeniyle çok zayıflamıştır. Bu nedenle, iyileşme sürecinde birçok özel önlem alınması gerekir. Kişinin bağışıklık sistemi çok zayıf olduğu için akyuvar sayısı belirli bir düzeye çıkıncaya kadar kişinin hastanede kalması gerekebilir.
Enfeksiyonu önlemek için şu destekleyici işlemler uygulanabilir:
– Enfeksiyonları önlemek üzere antibiyotik alınması
– Ziyaretçilerin ellerini kesinlikle yıkaması, yüz maskesi ve lastik eldiven kullanması
– Üzerinde havayla bulaşarak enfeksiyona neden olabilecek bakteri ve mantarlar olma ihtimali nedeniyle hastanın kaldığı odada taze sebze, meyve ve çiçek bulundurulmaması.
– Enfeksiyon ve/veya ateş olursa, kişi hastaneye yatırılarak damardan antibiyotik verilebilir.
Aşılama ve İyileşme
Kök hücreler kana verildikten sonra, kan sayımının normale dönmesi yaklaşık 2 hafta sürer. Bir çok kök hücre nakil merkezi nakil sonrasında omuriliğin normal kan hücreleri üretmesini stimüle etmek için akyuvar büyüme faktörü (neupogen, neulasta, leukine gibi) kullanır. Bu iğneler deri altına yapılır ve akyuvar sayısı normale dönünceye kadar devam eder. Bu süre içinde, alyuvar ve/veya trombosit nakli yapılması gerekebilir.
Verilen kök hücrelerin aşılanması, kan sayımının güvenli bir düzeye yükselmesi ve yan etkilerin ortadan kalkmasını beklemek hem hasta, hem ailesi hem de arkadaşları için en zor süreçlerden birisidir. Bu dönemde kişi kendini zayıf ve çok yorgun hisseder. O yüzden yakınlarının destek olması çok önemlidir. İyileşme süreci inişli çıkışlıdır; birgün kişi kendini çok iyi hissedebilir ama ertesi gün uyandığında çok kötü hissediyor olabilir. Bu dönemi günü gününe yaşamak gerekir. Omurilik yeni kan hücreleri üretmeye başladıktan sonra ciddi enfeksiyon riski azalacak, alyuvar, trombosit nakli yapılmasına gerek kalmayacaktır.
Hastaneden çıktıktan sonra kişinin evde iyileşme süreci 2-4 ay devam eder. Kişi hastaneden çıkmış olsa bile iyileşmesi çok daha uzun bir süre alır. Hastaneden çıktıktan sonraki ilk birkaç hafta kişi uyumak, oturmak ve evin içinde yürümek dışında hiçbir şey yapamayabilir. Bu dönemde sık sık hastaneye giderek gelişmeleri takip etmek gerekecektir. Kişi genelde nakilden 3-6 ay sonrasına kadar normal hayatına veya tam zamanlı çalışmaya geri dönemez ama bu süre kişiden kişiye değişiklik gösterebilir.
Kaynak: International Myeloma Foundation
Katkılarından ötürü Özsel Beleli’ye teşekkür ederiz